Oyun Terapisi
Çocukların dili oyundur. Kelimeleri ise oyuncaklardır. Oyuna girdiklerinde zihinlerinin, kalplerinin ve ruhlarının buluştuğu bir dünya bulacaksınız. Tüm bu sebeplerden ötürü çocuklara yardım etmenin en doğru şekli, oyun yolu ile olandır.
Oyun terapisinde amaç oyunun bu gücünden yararlanarak çocuğa iç ve dış dünyasını yansıtabileceği güvenli bir alan yaratmaktır. Özellikle çocuk merkezli oyun terapisi hümanisttik bir yaklaşımla, oyun yoluyla her çocuğun kendi kendini iyileştirebilme potansiyeline güvenir. Oyun çocuğun olumsuz duygularını oyunda tekrar ederek onları kontrol edebilmesine ve anlamasına yardımcı olur. Baş etmesi ve içselleştirilmesi güç olaylar oyunda küçük parçalara bölünüp, tekrar tekrar oynanarak baş edilebilir hale gelir.
Çocuklar yaşadıkları olumlu ya da olumsuz her deneyimi ve duyguyu oyun içinde açık bir şekilde ifade etme olanağı bulduğunda, kendi sorunlarını kendi yollarıyla çözebilme becerisi geliştirirler. Gerçek dünyada çözemedikleri duygu, düşünce ya da davranışları oyunda ele alırlar. Oyun çocuğun olumsuz duygularını oyunda tekrar ederek onları kontrol edebilmesine ve anlamasına yardımcı olur. Baş etmesi ve içselleştirilmesi güç olaylar oyunda küçük parçalara bölünüp, tekrar tekrar oynanarak baş edilebilir hale gelir. Bu anlamda oyun terapisinde, terapistin görevi çocuğun duygusal süreçlerine yargısız bir şekilde eşlik ederek, koşulsuz kabul ve güven sağlamaktır.
Çocuk ve terapistin güven ilişkisine dayalı bu süreç için oyun terapisinde kullanılan oda ve oyuncaklar da özel olarak tasarlanmıştır. Her biri birbirinden farklı anlamlar taşıyan oyuncaklar, oyunda çocuğun günlük hayatta ifade etmekte zorlandığı duyguları özgürce ifade edebilmesine aracı olur.
Oyun terapisi, çocukta davranış değişikliği ile beraber sosyal ve duygusal anlamda gelişim ve genel iyi oluş halini de destekler.
4-12 yaş aralığındaki çocuklar için oyun terapisi idealdir.
Çocuk ve Ergenlerde EMDR Terapisi
EMDR terapisi, güçlü bir psikoterapi tekniği olup göz hareketleri ile duyarsızlaştırma ve yeniden işleme demektir. Uygulamasında yaş sınırı olmayan çocuk ve ergenlerde oldukça hızlı cevap veren bir terapi tekniğidir.
“Günlük rutini bozan, ani ve beklenmedik bir şekilde gelişen, dehşet, kaygı ve panik yaratan, kişinin anlamlandırma süreçlerini bozan olaylar, travmatik yaşantılar olarak tanımlanmaktadır.” Çocuklarda yaşanan travma, yetişkinlerden daha farklı olarak ortaya çıkabilir.
Çocuklarla EMDR; yaşanan travma sonrasında uygulanır. Bazen de çocuklar konuşarak değil de değişen davranışlar ve duygu durumları ile bir desteğe ihtiyaç duyduklarını belli ederler. Çünkü travmatik yaşantının çocuklarda etkisi hemen olay sonrasında görülmeyebilir. Günler, haftalar hatta aylar sonrasında da ortaya çıkabilir. Alt ıslatma, içe kapanma, saldırgan davranışlar gösterme, yalnız kalmak istememe, aşırı ağlama… İşlem öncesi dönemdeki çocuklar yaşanan olayı yetişkinler gibi değerlendiremeyebilirler. Dolayısıyla çocukların travmaları ile çalışırken sıklıkla resim, terapötik hikayeler, kuklalar, oyuncaklar sürece dahil edilmektedir.
EMDR terapisi; çocuklarda yaşanan travmalar ile kaygı bozukluklarında, fobilerde, sınav kaygısında, tiklerde, uyku- yeme bozukluklarında, yas sürecinde, çocukluk çağı depresyonu ve öfke kontrol sorunları gibi birçok sorunda kullanılabilmektedir.
Seansların süresi problemin türüne, problemin şiddetine göre değişmekle beraber ailenin iş birliği ve desteği oldukça kıymetlidir.