Boşanma durumunda çocuklarda ne tür tepkiler görülebilir ?
Korku…
Bütün çocuklar anne ve babalarının ayrılmasından ve ailenin dağılmasından sonra korkuya kapılırlar. Tam olarak neden korktukları yaşlarına göre değişir. Okul öncesi çağdaki çocuklar daha çok ebeveynin onları terk edip gitmesinden, yiyecek ya da yatacak yer bulamamaktan ve giden ebeveyn tarafından eskisi kadar sevilmemekten korkarlar. Bu korkular ağlamak, ebeveynden başka kimseyle kalmayı reddetmek veya ebeveyni göz önünden ayırmamak şeklinde ortaya çıkar. Daha büyük çocuklarda terk edilme korkusu yaşarlar ancak onlarınki daha çok boşanmanın hayatlarını nasıl etkileyeceği ile ilgilidir.
Çocuklarınızı bilinmeyenin yarattığı korkunun pençesine terk etmemek için onlardan neden korktuklarını size anlatmalarını isteyin. Kendilerini asla terk etmeyeceğinizi telkin etmeli ve korkulardan söz edebilmeleri için onlara vakit ayırmalısınız.
Üzüntü…
Bir ebeveynin çocuğunun günlük yaşamından yok olması ve ailenin eski günlerine duyulan özlem, sevilen birinin ölümünün yol açtığı tepkilerden daha farklı tepkiler doğurur. Bir ebeveynin çocuğun hayatındaki yerini başka hiç kimse dolduramaz ve istismar eden bir ebeveyn olsa bile çocuk ona özlem duyar. Dolayısıyla çocukların uzun süre ağlamaları, yas tutmaları ailenin bir arada olduğu günleri özlemeleri doğaldır.
Ağlamak ve üzgün görünmek, çocukların üzüntülerinin belirtileridir. Ancak üzüntülerini yalnız kalmayı istemek, normalden daha az konuşmak, üzüntü içeren resimler çizmek, sürekli hayal kurmak şeklinde gösterirler. Erkek çocuklar ayrıca öfkeli bir tutum içerisine girip saldırgan davranışlar sergileyebilirler. Çocuklarınızla duygularını tartıştıktan ve onları rahatlattıktan sonra onları hoşlandıkları bir aktiviteye yönlendirebilirsiniz.
Öfke…
Çocuklar, anne ve babanın evliliğinin sona ermesine duydukları öfkeyi, yaşlarına kişilik özelliklerine ve ailenin durumuna göre değişen şekillerde ifade ederler. Çoğu çocuk, özellikle erkek çocuklar sık sık kavga ederek, anne ve babaya, bağırarak ve kırıp dökerek öfkelerini açığa vururlar. Büyük çocuklar olayları daha iyi analiz edebildiklerinden öfkelerini genellikle boşanmadan sorumlu tuttukları ebeveyne yöneltirler. Aslında öfke, çocukların durumu kabul etmeye başladıklarının belirtisidir.
Kısa vadede yapabileceğiniz en iyi şey çocuklarınızın öfkelerini kabul edebilir şekillerde davranmalarına izin vermektir. Bu onlara öfke duymakta haklı oldukları ve birisinin onları dinlemeye istekli olduğu mesajını verecektir. Çocuklarınıza öfkelerini olumlu ve uygun bir biçimde dile getirmeyi öğretebilirseniz, bunun hayatları boyunca yararlarını görürler.
Suçluluk…
Çocuklar anne babanın ayrılma kararı konusunda söz hakkına sahip değildirler. Ancak suçluluk duygusu bu konuda onların da rolü olduğu düşüncesine yol açar. Eğer daha uslu olsalardı, okulda daha iyi notlar alsalardı, gizlice babalarının gitmelerini istemeselerdi vb. gibi nedenlerle her şeye kendilerinin sebep olduğunu düşünürler. Hatta durumu düzeltmenin de kendilerine bağlı olduğuna inanırlar. ‘Boşanmanın çocuklarımız için daha iyi olacağını düşündük.’ gibi iyi niyetli yorumlar bile çocukların suçluluk duygularını pekiştirir. Bu nedenle, onlarla konuşurken sözcükler dikkatle seçilmelidir.
Yalnızlık…
Yalnızlık ve yalnız olmak aslında farklı şeylerdir. Yeni şartlar nedeni ile çocuklar anne ve babaları ile daha az birlikte olmak durumunda kalsalar bile, yalnız geçirdikleri zamanları, kendilerini geliştirmek ve tanımak için kullanabilirler. Kitap okumak, resim yapmak, bahçede oynamak gibi…
Reddetme…
Çocukların, evliliğin iki yetişkini ilgilendiren bir şey olduğunu kavramaları zordur. Çocuklar anne ve babaları birbirlerini artık istemediği için, kendilerinin de istenmediğini düşünebilirler. Ayrılma ve boşanma kararını çocuklarınıza açıklarken, sizin ilişkinizin sona ermesinin çocuklarla olan ilişkinizi asla etkilemeyeceğini tekrar tekrar belirtmelisiniz.
Gerileme…
Birçok çocuk, anne ve babasının ayrılmasına ve boşanmasına, gelişimlerinde tamamladıkları bir aşamaya geri dönerek tepki gösterir. Tipik gerileme davranışları parmak emme, tutturmalar, anne ve babaya vurma, onlara aşırı düşkünlük gösterme ya da bir nesneye tekrar bağlanmaktır.
Kendini tatmin etme…
Küçük yaşlardan itibaren çocuklar vücutlarını ve kendilerine haz veren şeyleri keşfetmeye başlarlar. Bu büyümenin ve cinselliklerini tanımanın doğal bir parçasıdır. Gergin oldukları dönemlerde bu ilgi daha da artabilir, dikkatlerini dağıtmaya çalışabilir ve onlarla daha fazla zaman geçirerek duygularını anlamaya çalışabilirsiniz.
Okul sorunları…
Çocukların ayrılık veya boşanmaya doğal bir tepkileri de saldırganlık ve okulda başarısızlıktır. Çocuklarınızın bu duyguları ile başa çıkmalarına yardımcı olabildiğiniz ölçüde onların okul hayatları ve arkadaşları ile ilişkileri Sorunsuz sürecektir.
Fiziksel sorunlar…
Bazı çocuklar stres altına girdikleri zaman mide, baş. göğüs ağrıları ve kramplar gibi fiziksel sorunlar yaşayarak tepki verirler. Çocuklar bu tür tepkileri, duygularını rahatça ifade etme olanağı bulamadıkları zamanlarda da verirler. Bu ağrı ve sızıların çoğu gerçektir ve profesyonel bir destek gerektirir.
Yeme sorunları…
Bu tür sorunlara kızlarda erkeklerden daha sık rastlanmasına rağmen tüm çocukların yemek alışkanlıklarındaki değişiklikler ciddiye alınmalıdır.
Çocukların ayrılma ve boşanmaya gösterdikleri tepki büyük ölçüde anne ve babanın tepkilerine bağlıdır. Boşanmanın ardından anne ve baba hayatlarını düzene koyabildikleri ölçüde çocuklar sakinleşecektir. Strese kendilerini teslim edip, çocuklara da yansıttıkları sürece, çocukların uyum sağlaması yavaş ve zor olacaktır.
Boşanma ile ilgili duygularınızı çocuklarınızdan saklamanıza gerek yoktur. Eğer sürekli mutsuz ve öfkeli görünürseniz çocuklarınız bundan üzüntü duyacaklardır. Açıklamalarınız duygularınız üzerine odaklanmalı ve mümkün olduğu kadar olumlu bir cümle ile son bulmalıdır.
Eğer çocuğunuz mutsuz görünüyorsa, bunu hemen boşanma ya da siz veya diğer ebeveynin yaptığı, ya da yapmadığı bir şeyle ilgili olduğu olduğu sonucuna varmayın. Sorunlara böyle bakarsanız çocuğunuzun ne hissettiğini anlayamazsınız.
Çocuklar boşanmış anne-baba arasında geçen tartışmalara dolaylı dolaysız tanık olmamalıdırlar. Anne babadan her ikisi de geri adım atabilmeli ve uzlaşmaya razı olabilmelidir.
Eski eşiniz çocuklarınıza bakmayı kesinlikle reddetmediği sürece, fikir ayrılıklarınızın çocuklarınızı ondan uzak tutmasına izin vermeyin. Hem annesiyle, hem de babasıyla kuvvetli sevgi bağları oluşturmuş bir çocuk geleceğe en iyi şekilde hazırlanır.
Çocuklarınızı, kimle yaşıyor olursa olsunlar, sevginizin değişmezliğine ikna edin. Öbür tarafı tercih ettiği, onu daha çok sevdiği gibi sitemler, onun sizi kaybetme korkusunu kamçılayabilir.
Çocuklar ayrılık ve boşanma sürecinde çok fazla değişim yaşarlar. Değişimin sarsıcılığını azaltmak için günlük alışkanlıklarını pek değiştirmeden korumaya çalışın.
Ayrı yaşayan anne-babalar, çocuklar için belirli ve tutarlı kurallar koymaya çalışırsa, çocuklar çelişkiye düşmezler.
Hiçbir boşanma hiçbir zaman birbirine benzemez; çünkü iki aile asla benzer değildir. Çocukların çoğu anne-babalarının boşanmasına alışabilir ve alışacaktır. Çocuklar çoğunlukla şaşılacak derecede güçlüdürler. Bazen anne ile baba arasında boşanmadan sonra daha yakın ilişkiler kurulabilir. Zamanla çocukların çoğu boşanmanın getirdiği değişimi kabullenmeyi öğrenecektir.
Bu süreçte, çocuklarımızın ruhsal durumunu ve davranışlarını gözlemleyerek psikolojik destek gereksinimi belirlenebilir.
Bir cevap yazın