Çocukta ise savunma mekanizmaları daha farklı işler. Çocuklar iç dünyalarında biz yetişkinler kadar donanımlı olmadığından daha sık savunma davranışlarına başvururlar. Korktukları, kardeşlerini kıskandıkları, okulda başarısız hissettikleri ya da herhangi bir stres sonrası travmatize olduklarında özbenliğini koruyabilmek için yalan söyler çocuklar. Bazen de sadece anne babasının dikkatini çekmek istediğinde yalan söylerler.
Neler çocukları yalan söyleme davranışına iter?
Çocuklar korktukları zaman yalan söylerler. Çoğumuzun çocuklukta kırdığı bir vazo vardır değil mi? ‘Vazoyu ben kırmadım’ dediğinde korkuyordur çocuk.7-8 yaşına kadar çocukların yalan söyleme davranışını olayı değiştirme, farklı yorumlama şeklinde ifade etmek daha doğru olur. Bir çocuk 15 yaşına geldiğinde ödevini yapmama bahanesi olarak hasta olduğunu söylüyorsa, artık bu bir yalandır. Sabah uyandığında altını ıslatmış 5 yaşındaki çocuğun ‘ben altımı ıslatmadım’ demesinden çok farklıdır bu durum. Çocukları ile çok sağlıklı ilişkileri olmayan ve daha çok korku kültürünün egemen olduğu evlerde çocuklar yalan söylerler. Korktukları için yalan söylerler. ‘’Neden yaptın?’’ Sorusu bir çocuğa sorulabilecek en kötü soru olmalı… Çünkü yanıtını bilmezler. Çocuklarımızı yetiştirirken korkuyu bir eğitim ve disiplin aracı olarak görmekten vazgeçmeliyiz.
Bazen sadece dikkat çekmek ister çocuk; kendisi ile yeterince ilgilenilmediğini düşünüyorsa, küçük kardeşini ailenin odağı haline gelmiş hissediyorsa bir çırpıda yalan söyler. Yalan söylediğinde kızılacağını bildiği halde söyler. Bazen bu kızgınlığı bile ilgi olarak yorumlayabilir. Ne de olsa aile kızarak da olsa ona bir tepki göstermiştir. Kıskançlık doğal bir duygudur. Yetişkinler kıskançlıklarını farklı boyutlarda yaşar ve yansıtırken, küçük çocuklar bu içgüdüleri ile başa çıkamayıp yalan söylerler. Kardeşini çok kıskanan bir çocuk sürekli olarak diğerlerine kardeşi ile ilgili cümleler kurar. Kendisine sorulan soruları kardeşi üzerinden yanıtlar.. ‘’Kardeşim çizgi filmi sever, onun çok güzel oyuncakları var, babamla hep futbol oynarlar vs. ’’ .Yalanın içeriği de iyi bilgi verir, işitmesini bilenlere..
Anne babası sürekli kavga eden bir çocuk öğretmenine anne babasının hiç kavga etmediğini söyleyebilir. Kreşte arkadaşları ile iletişim kurmakta zorlanan bir çocuk evde anne babasına arkadaşları ile çok güzel oynadığını en sevilen çocuğun kendisi olduğunu anlatmaya çalışabilir.
Alt yazıyı okuyabildiğimiz sürece çocuklar kendilerini güvende hisseder, güvende hissettiklerinde de yalana gereksinim duymazlar.
Ben dili ile konuşmanın yararlarını anlatırım danışanlarıma her zaman… Sen dili yerine ben dili. Sen dili suçlayıcıdır; yalan söyledin, neden böyle yaptın? Her zaman istediğin olsun istiyorsun! Şeklindeki yorumlar çocuğunuzu sizden uzaklaştırır. Önce duygusu deriz her zaman; duyguyu anla… ‘’Çok üzülmüş olmalısın, bu gün okulda ters giden bir şey mi oldu? Anlatmak ister misin? Senin için ne yapabilirim?’’ Çocuğunuz sizin orada, onun için olduğunuzu hissetmeli… O zaman yalan söylemez.
Onaylandığını görmek için de yalan söyleyebilir çocuklar. Odasını tam da annesinin istediği gibi düzenler-kardeşinden farklı olarak- ya da öğretmenine her gece erken yattığını söyleyebilir. Öğretmen sormadan söyler hem de. Onay arayıcılık ileride emir kulu yapar çocuklarınızı, diğerine göre yaşamayı öğrenirler.
Çocuğun yalan söyleme davranışının arkasında bu sayılanların dışında başka nedenler de olabilir. Travma sonrasında da yalan söyleyebilir çocuklar. Bu çoğu zaman biz yetişkinlerdeki yoğun stres karşısında stres yaratan olayı yadsımak gibidir. Çocuk kayıp yaşıyorsa bu kayıp yokmuş gibi davranır, söz konusu kişi sanki hayattaymış davranır. Bu tür durumlarda mutlaka yardım almak gerekir.
‘’Ben büyümek istemiyorum’’ diyen onlarca çocuk duydum şimdiye dek… Ünlü psikanalist Stephen A. Mitchell ‘’Çocuklar büyüme sürecinde çaptan düşer, ama iyi bir sebep için düşerler, böylelikle gerçek hayata uyum sağlarlar’’ der. Çaptan düştüğü her noktada yalana başvurur çocuklar… Bu büyüyor olmanın bedelidir aynı zamanda. 84 tuşlu bir piyano olarak başladığımız yolda yetişkinliğe 10-15 tuşumuz kalmış olarak varıyoruz.
Onları işitelim daha az çaptan düşsünler…
Bir yanıt yazın