Darwin’ e göre duyguların yüzümüzdeki ifadesinin doğru anlaşılmasının yaşamsal bir önemi de var. İnsanların yüz, ifadesini anlamak onların, bize korkuyla mı, mutlulukla mı, yoksa endişe ile mi ya da kızgınlıkla mı yaklaştıklarını gösterir ki bu da bizim için bir sonraki adımın öncülüdür. Kızgınlık ifadesi taşıyan bir yüz gördüğümüzde kendimizi korumaya alabiliriz.
Göz teması, ilk izlenimi oluşturma da etkili olan bir başka bedensel veridir. Birbirinize ne hissettiğiniz bakışlarınızın yoğunluğu ile ilgilidir. Birbirine aşık iki insan daha çok birbirinin gözünün içine bakar. Birbirleriyle rekabet eden insanlar birbirlerinin gözüne çok uzun süre bakarlar. Bunun nedeni rakip üzerinde üstünlük ve saldırganlık duygusu oluşturmaktır.
Göz göze gelmekten kaçınan kişilerin ilettiği mesaj duruma göre farklılık gösterebilir.
Bir insana nasıl baktığınız o ,insan da nasıl duyguların oluşabileceğini belirleyebiliyor.
Bazen fiziksel özelliklerin; sarısın ya da esmer olmanın da avantaj ya da dezavantaj olduğu görülebilmekte. Araştırmalar gösteriyor ki, fiziksel güzellik, özellikle güzel bir yüz, bir çok olumlu beklentiyi de beraberinde getiriyor. Güzel kişiler, güzel olmayanlardan daha ilginç, dışa dönük, sıcakkanlı ve sosyal açıdan yetenekli bulunabiliyor.
Bebek yüzlü insanların daha saf ve çocuksu, sıcakkanlı olduğunu düşünebiliyoruz.
Bu her zaman böyle olmayabilir, dış görünüş yanıltıcıdır.
Bununla birlikte, fiziksel güzellik zaman zaman da dezavantaja dönüşebilmekte; güzel bulduğumuz insanların hiç hata yapmaması gerekiyor, onlar kusursuz olmalı, ki bu gerçekten o insanlar için ciddi bir yük olsa gerek…
Beden hareketlerimiz, bedenimizi nasıl kullandığımız da bir o kadar önemli elimizi, kolumuzu nasıl hareket ettirdiğimiz, vücudumuzun şekli, konuşurken elimizi ağzımıza ya da çenemize koyup koymadığımız, bacak bacak üstüne atıp bacaklarımızı sallamamız bunun gibi karşımızdaki kişiye bizim ile ilgili veri sağlayabilecek pek çok mesajı aslında farkında olmadan gönderebiliyoruz. Beden hareketleri kişiden kişiye, kültürden kültüre de farklı anlamlar taşıyabilir. Bir kültürde bir anlama gelen bir beden hareketi başka bir kültür de başka bir anlama gelebilir.
Başkalarının söylediklerinin doğru olup olmadığını anlamada sözel olmayan ipuçlarına başvururuz. Özellikle bir insanın bize doğru söylemediğini düşünüyorsak, onların sözel olmayan ipuçlarına yoğunlaşırız. Yani beden diline. Böyle durumlarda insanların önce yüz ifadelerine, sonra beden dillerine en son olarak da söylediklerine odaklanırız. Birinin yalan söylediğini anlamak istiyorsanız sözlerine değil bedenine odaklanın.
‘Diğerleri beni kandırıyor mu?’ Endişesinin de ötesinde kendimizi daha iyi ifade edebilmek ve karşımızdaki kişinin beden dilini anlayabilmek, sağlıklı iletişimin en temel koşulu.
Anlayabildiğimiz ve anlatabildiğimiz kadar varız…
Bir cevap yazın