Stresli hissettiğinizde ya da kendinizi çocuğunuzla geçmişten bir sorunu tetikleyen bir durumda olduğunuzda, zihniniz durabilir ve esnek düşünme yeteneğinizi kaybedebilirsiniz. Bu esnek düşünememe durumu zihninizin sakin düşünme yeteneğini ve çocuğunuzla sürdürdünüz duygusal bağlantınızı koparan bir duruma girdiğiniz göstergesi olabilir. Biz buna düşük mod düşünme süreci diyoruz. (Patika süreci). Patika sürecine girdiğinizde, korku, üzüntü ya da asabiyet gibi duygu seline kapılabilirsiniz.. Bu keskin duygular dikkatli tepkiler yerine refleksif tepkilere dönüşebilir. Duygusal reaksiyonlar mantıklı düşünmenin yerine geçince patikadasınızdır ve muhtemelen çocuğunuzla olan bağınızı ve iletişiminizi sağlıklı sürdüremeyeceksiniz.
Patika sürecinde, çocuğunuzu ve sizi mutsuz eden kısır bir döngüde kalırsınız. Özellikle stres altında olduğunuz durumlarda, geçmişten gelen sorunlara ve çözülmemiş problemlere sahip olmanın sizi patikaya sürüp zarar vermesi mümkündür, çocuğunuzla ayrılma ile ilgili sorunlarınız varsa uyuma zamanı sizin için karanlık bir savaş alanına dönebilir. Bir uyuma rutiniyle hikaye okuyup, çocukluğunuzdan bahsedip iyi geceler öpücüğü ve kucaklaşmasıyla çocuğunuzu yatırırsınız ama odayı terk ettiğiniz an çocuğunuzu sizi çağırır yada kalkıp yanınıza gelir. Eğer çocuğunuzu yalnız bırakmakta kararsızsanız, bu sınırlarınızı çizmekte sorunlarınız olabileceğini gösterir. Çocuğunuzu yatağa dönmemekte ki ısrarı alelacele patika durumumuzda ki bir tepki vermemize neden olabilir eğer bunda efor sarf etmeye devam ederseniz çocuğunuzla ilişkileriniz tatmin etmeyici olabilir. Sinirlenip bağırırsanız ya da agresif davranırsanız, siz ve çocuğunuz ıstırap çeker ve ayrılma daha da zor hale gelir. Saatlerce çatışmadan sonra ne olabilir? Siz ve çocuğunuz için gece mutsuz, tükenmiş ve ilişkinizi yıpratmış bir şekilde biter. Ebeveyn çocuğuna sinirlendiğinde, çocuk ayrı kalma ve uyumada sorunlar çekebilir.
Patika sürecinde çocuğuna yapmış olabileceklerinden hiç bir ebeveyn kendi hakkında iyi hissetmez. Ve hala ebeveynler deneyimlerini kullanamazsa, bu tekrar ve tekrar zihinlerini patikaya sürmelerine neden olur. Bunun bir sebebi olarak, gerçekten patikada olduğumuzda kendimizi yüksek düşünme sürecine (düze) çıkarmak oldukça zor olabilir. Sorunlarımızın kaynakları üzerinde yoğunlaşmak anlayışımızı arttırabilir ve patikaya girme ihtimalimizi minimuma düşürebilir.
Yüksek mod düşünme sürecinde beynimizin prefrontal corteks dediğimiz, beynimizin önünde ve yukarısında bulunan parçasını kullanırız. Biz buna anayol diyoruz. Bu süreçte mantıklı düşünme ve zihnimizde ki zorlu süreçlerini atlatma yeteneğimiz artar. Bu zihnimizin ihtimalleri düşünmeye yoğunlaşmasını, seçimlerimizi ve sonuçlarını düşünme kabiliyetimizi destekler. Anayol bizim çocuğumuzu yetiştirdiğimiz değerlerimizi destekleyen esnek seçimler yapmamızı sağlar. Bu çocuğumuzla çatışmalar yaşamayacağız ya da çocuğumuz hiç üzülmeyecek demek değildir. Bu onun davranışlarına nasıl cevap vereceğimizi seçebileceğimiz anlamına gelir. Anayolu seçmek bize iletişimimizde düşünceli ve iyi niyetli olmamızı, hareketlerimizi destekleyici ve sağlıklı yapmamızı sağlar.
Patika, ebeveynlik yeteneklerinize meydan okunduğu bir durumdur. Bir ebeveynin çözülmemiş problemleri zihninde ve haliyle davranışlarında dikkatsizlik doğurabilir ki bu keskin duygusal tepkiler ve çocuğuyla öngörülemez -olaylara- sebep olabilir.
Kişi yapmaya niyetli olmasa da çocuğunun kafasını karıştırıcı ya da ürkütücü davranışlarda bulunabilir.
Üç buçuk yaşında parkta, sizinle oynayan annenizle olduğunuzu hayal edin. Sevilen ve değer verilen biri olarak hissediyorsunuz. Size tırmandığın gibi aşağı inme zamanı olduğunu söylüyor. Arkadaşlarından birisinin annesi geliyor ve bir konuşmaya başlıyorlar. Bir çok kez tırmanıp aşağıya kaydıktan sonra anneniz hala konuşuyor ve siz de tırmanma parkurunda en yukarı ulaşmayı başarıyorsunuz. Annenize gururla el sallarken, önce size sonra saatine bakıyor ve öfkeleniyor. Çünkü bir buluşmaya geç kalmış. Size bağırıyor “Derhal aşağı gel” size parmağını sallıyor ve yüzü oldukça sinirli görünüyor ve siz az önce sizle eğlenen annenize ne olduğunu merak ediyorsunuz. Ve siz “çıldırmış anne” nize yaklaşmak istemiyorsunuz ve kaydıraktan kayıp parkta ki bir oyun deliğine saklanıyorsunuz. Anneniz size ulaşıp sizi dışarı çekiyor. Kolunuzdan sertçe çektiği için canınız acıyor. Sesi ve yüz ifadeleri daha da öfkeleniyor ve sizi böyle “kötü çocuk” olduğunuz için azarlamaya devam ediyor. Siz ağlamaya ve onu itip sizden uzaklaştırmaya çalışıyorsunuz. Öfkesi şiddetlenip size ona vurduğunuz için bağırmaya devam ediyor. Gözyaşlarınıza aldırmadan sizi tünelden çıkarıyor ve size bağırırken hızlıca arabaya doğru gidiyor.
Bu annenin hızlı tepkisi onun çocuğuna olan tepkisi değildi ama onun sorunlarından dolayı bu olay oldu. Belki geç kaldığını fark etmesi bir tetikleyen sorun olarak sınırlarını kaybetmesine neden oldu. Muhtemelen bu anne çocuk iken annesi onun ihtiyaçlarını karşılamakta yetersizdi. Onu duygusal olarak önemsemek yerine, annesinden olan ihtiyaçlarını kendi halledip ve annesini kendi halinde bırakıyordu. Şimdi çocuğu onun buluşmaya geç kalmasını önemsemeyince hemen bu ebeveyni tetikledi.
Ebeveynlerin çözülmemiş sorunları olduğunda, çocuklarına korkutucu ve kafa karıştırıcı şekilde davranabilirler. Sonrasında çocuk kendi ihtiyaçlarını karşılayıp ona konfor sağlayan ebeveyninin ona korku kaynağı olması onun çözemeyeceği bu paradoksun stresiyle yüzleşmesine sebep olur. Çocuk duygusal olarak şaşırır ve tıkanır ve davranışlar kötüleşir…
PARENTİNG FROM THE İNSİDE OUT adlı kitaptan çevrilmiştir.
Daniel j. Sıegel, M.D., Mary Hartzell, M. Ed.
Bir cevap yazın